Türk İş Adamları Oyun Sektöründe Neden Yok?

Türkiye’de Oyun Sektörüne Yatırımın Önündeki Engeller

Oyun sektörü, dünya genelinde milyarlarca dolarlık bir pazar haline gelmiş durumda. Mobil oyunlardan, AAA yapımlara kadar geniş bir yelpazede gelir elde etmek mümkünken, Türk iş adamlarının bu sektöre yeterince ilgi göstermemesi dikkat çekici bir durum. Peki ama neden? Bu yazıda, Türk iş dünyasının oyun sektörüne mesafeli durmasının sebeplerini inceleyeceğiz.

1. Oyun Sektörü Hâlâ “Ciddi İş” Olarak Görülmüyor

Birçok Türk iş adamı, oyun sektörünü hâlâ çocuklara hitap eden, “eğlencelik” bir alan olarak görüyor. Halbuki, dünya devi şirketler – örneğin Tencent, Sony, Microsoft – sadece oyunla milyarlar kazanıyor. Ne yazık ki Türkiye’de bu bakış açısı hâlâ yeterince değişmedi.

2. Yatırım Bilgisi ve Danışman Eksikliği

Oyun geliştirme, teknoloji, yaratıcılık ve yazılım bilgisinin birleştiği karmaşık bir süreçtir. Türk iş insanları genellikle daha “geleneksel” yatırım alanlarını tercih eder: inşaat, gıda, tekstil gibi… Çünkü bu alanlarda tecrübeli danışmanlara ve verili bir başarı modeline ulaşmak daha kolaydır. Oyun sektöründe ise bu yol haritası net değil, bu da yatırımcının gözünü korkutuyor.

3. Devlet Desteği ve Teşvikler Yetersiz

Türkiye’de oyun geliştirme girişimleri için belirli teşvik programları olsa da, bu desteklerin yeterli olmadığı ve bürokratik engeller içerdiği sıkça dile getiriliyor. Yatırım ortamının netleşmemesi, vergi teşviklerinin azlığı gibi etkenler, iş insanlarının bu sektörden uzak durmasına neden oluyor.

4. Başarı Örnekleri Yeterince Tanıtılmıyor

Peak Games’in 1.8 milyar dolara Zynga tarafından satın alınması, Rollic Games’in global başarısı, Taleworlds’ün Mount & Blade ile yakaladığı başarı… Bunlar aslında Türk oyun dünyasının altın örnekleri. Fakat bu başarılar Türk yatırım dünyasında yeterince yankı bulmuyor. Çünkü medyada bu konular hak ettiği kadar konuşulmuyor.

5. Risk Algısı Çok Yüksek

Oyun sektörü, hem büyük başarıları hem de iflas eden stüdyolarıyla yüksek risk barındırır. Türk yatırımcılar ise genellikle “güvenli liman” arar. Oysa dünya çapında risk alanlar kazanıyor. İş dünyamız, oyun sektörünün potansiyelini kavrayamadığı için adım atmaktan çekiniyor.

6. Küresel Rekabetten Korkuluyor

Oyun sektörü doğrudan küresel pazara açılan bir kapıdır. Bu da çok büyük şirketlerle rekabeti gerektirir. Yerel pazarda güçlü olan iş insanları, bu küresel rekabette kaybolacaklarını düşünüyor olabilirler. Ancak doğru ekip ve vizyonla Türk yapımı oyunların globalde başarılı olması mümkün.

Sonuç: Geç Kalınmış Değil, Ama Cesur Yatırımcıya İhtiyaç Var

Oyun sektörü, Türkiye için büyük bir fırsat. Genç, dinamik ve yaratıcı bir nüfusumuz var. Yazılım geliştirme alanında yetenekli birçok ekip dünya çapında işler üretiyor. Fakat bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için vizyon sahibi Türk iş adamlarına, cesur yatırımlara ve sabırlı stratejilere ihtiyaç var.

Türk iş dünyası bu alanı hâlâ ihmal ediyor olabilir, ama bu tren henüz kaçmadı. Şimdi doğru zaman!